Cildin erken yaşlanmasına en büyük etken soğuk havanın cilde zararı olmaktadır. Dolayısıyla sağlıklı bir cilt için bol miktarda sıvı tüketimine özen gösterilmelidir. Vücudunuzda ısı kaybını düzenleyen deri, ısıyı sabit tutmaya çalışırken soğuk hava şartlarının etkisiyle kan damarlarının büzüşmesine yol açacaktır. Özellikle ayak, el, burun ucu, kulak gibi organlarda daha bir belirginleşen ve daha sonra titremelerle içi ısıyı arttırmaya çalışan derimize ve vücudunuza dikkat etmeniz gerekmektedir.
Özellikle cilt uzmanları tarafından soğuk havada cildin dökülme ve pullanmasına neden olan cilt kuruluğu için bitkisel çözümlerin oldukça faydalı olacağı belirtilmektedir. Basit ve kolay yöntemler ile cilt üzerindeki olumsuz etkilerin yok edilebileceği bilinmektedir.
Soğuk Havanın Cilde Etkisi
Kış mevsimine yaklaşıldığında pullanıp, kızararak kaşınmaya başlayan cilt sorunları oldukça popülerdir. Bu ve buna benzer şikayetlerin geneli dış etkenlerle ilişkili sorunlar olmaktadır. Hava kirliliği, nemin düşük olması ve rüzgar gibi faktörler soğuk havanın cilde zararı olabileceği gibi, kapalı mekanlarda aşırı derecede bulunmanın da, sedef, egzama ve sivilce gibi deri hastalıklarına yol açtığı da bilinmektedir. Dış ortam ve etkenlerle sürekli iletişim içerisinde olan deri fiziksel koşullardan büyük oranda etkilenmektedir. Rüzgar, havanın kirli ve kuru olması, nem oranının düşüklüğü ve asit yağmurlarına dikkat etmek gerekmektedir. Doğal etkenlerin yanında kişisel bakımların yapılması da cilt yaşlanmasının önüne geçebilmek için oldukça önem taşımaktadır.
Soğuk hava koşulları nedeniyle oluşan yanık, yangılı kızarık plaklar halinde görülebilmektedir. Bunun sonucunda kişide ağrı ve karıncalanma hissi oluşabilmektedir. Genellikle burun, parmak uçları ve kulak gibi üç dolaşım bölgesinde beliren soğuk yanığı, kötü dolaşım nedeniyle dar ayakkabı, çorap gibi dolaşımı sıkıştırabilen basınç bölgelerinde de görülebilmektedir. Periferik tar ise toplardamarın yoğun derecede ciddi dolaşım bozukluğu oluşturabilmektedir. Oksijenlenme de azaldığından hücrelerin ölümü ve yaraların nekrozlar şeklinde geliştiği de görülmektedir.
Korunma Yolları
Aşırı derecede sıcak su ile yıkanmamaya dikkat edin. Banyonuzu ılık su ile yapın ve 20 dakikadan fazla duş almayın. Banyodan hemen sonra ise cilt nemlendirici krem kullanın. Bitkisel ve doğal özlü nemlendiriciler bu konuda oldukça önem taşımaktadır. Alkollü kozmetik ürünlerinden kesinlikle uzak durun. Gerektiğinde günde cildinize iki veya üç defa nemlendirici sürün. Kireçli su ile banyo yapmaktan kesinlikle kaçının. Sabun seçiminin önemli olduğu ve dermatolojik yağ içeriğine sahip olanları kullanın. Losyonlar ve nemlendirici kremlerden yararlanmanız faydalı olacaktır. El ve ayaklarınız, yüz derisi, soğuklara karşı çorap, eldiven ve atkı gibi giysilerle önlem alın.
C,E,A ve F vitaminleri bakımında, yetersiz beslenme cildin yenilenme hızını oldukça yavaşlattığı bilinmektedir. Bundan dolayı cildin içerisinde nemli ve genç hücreler yerini az ve yaşlı hücrelere bırakmaktadır. Cildinizin ihtiyacı olan vitaminleri gidermek için, vitaminli ve bol miktarda sebze ve meyve tüketmeniz gerekmektedir.